
Derneğimiz 29 Ağustos – 7 Eylül 2025 tarihleri arasında ÖZBEKİSTAN – KARAKALPAKİSTAN gezisi düzenledi.

30 Ağustos Cumartesi günü gezimize başkent Taşkent ‘te Amir (Emir) TİMUR Meydanı ve Heykeli


ile başladık. Ali Şir Nevai Bolşoy Tiyatrosu,

Dük Nikolai Kostantinoviç için av köşkü olarak inşa edilen Romanov Sarayı’nı,


2.Dünya Savaşı’nda ölen Sovyet askerlerinin anısına adanmış Hafıza ve Şeref Meydanı




sonrası Uygulamalı Sanatlar Müzesi gezdik.






Kukeltaş Medresesi, Barakhan Medresesi, Abdulkasım Medresesi, Çoban Ata Türbesi, Zeynuddin Baba Türbesi,Kaffal Şaşi Türbesi








gezimiz sonrası Emir TİMUR müzesi






daha sonra tarihin eski devirlerinden beri varlığını sürdüren İpek yolu üzerindeki en büyük pazarı olan SİYOP Pazarı

ve Taşkent Metrosu









ile Taşkent turumuzu tamamladık.
31 Ağustos Cumartesi hızlı tren AFROSİYAB ile UNESCO Dünya Miraası listesinde yer alan Semerkand ‘a hareket etti.




Semerkand gezimize Emir Timur, oğulları Miran Şah, Şahruh ile torunu Pir Muhammed Mirza, Uluğ Bey ile hocası Seyyid Bereke ‘nin ömülü olduğu aile kabristanı ile başlıyoruz.





Timur ‘un torunu Uluğ Bey tarafından kurulmuş ve kendisinin de Matematik ve Astronomi dersleri verdiği Uluğ Bey Medresesi

altın süslemeli Tellakari Medresesi
aslan ve geyik figürleri ile süslenmiş Şir Dor Medresesi

ile çevrelenmiş REGİSTAN Meydanı



Timur ‘un karısı BİBİ Hatun için yaptırmış olduğu çinilerle süslü olan 16.yy’da meydana gelen depremde büyük hasar almış BİBİ Hatun Cami







Kuruluşu Timur öncesine dayalı içinde her türlü ürünün satıldığı İPEK Yolu üzerinde kurulu en büyük pazar olan SİYAB Pazarını






gezdikten sonra Maveraünnehir’de Müslümanlığın yayılmasına çalıştığı sırada ölen Hz.Muhammed’in yeğeni Kasım Abbas ‘ın türbesi Şah-ı Zinde ( Yaşayan Şah) ile Timur’un annesi, kızları, eşleri ve komutanları için yaptırdığı türbeleri gezdik.







1449 yılında dinci fanatikler tarafından öldürülen Timur ‘un torunu Uluğ Bey’in yaptırdığı matematik ve astronomi çalışmaları yaptığı ve ölümünden sonra yıktırılan Uluğ Bey Rasathanesini gezdik.







Daha sonra Hristiyan, Müslüman ve Yahudiler tarafından ziyaret edilen Hz. Danyal ‘ın kabrini

ziyaret ettikten sonra Talas Savaşı (M.S 751) sırasında esir alınan Çinlilerden öğrenilen “ Dut Ağacı “ liflerinden yapılan geleneksel Semerkand kağıdının yapıldığı atölyeyi



ziyaretimiz ve meşhur ekmeğini

Semerkand gezimizi tamamlıyoruz.
03 Eylül Çarşamba günü KIZILKUM Çölü’nün büyük bir kısmını 19.yy başlarında yapılan Orta Asya’daki Trans-Hazar demiryoluna kadar gelen KAĞAN istasyonuna kadar AFROSİYAB hızlı tren ile oradan da Buhara ‘ya otobüs ile geçtik. Buhara ‘da ilk olarak Karahanlılar zamanından kalma Orta Asya’nın ilk camisi olan MAGAKİ ATTARİ Camii



Harezm mimarisinin özelliklerini taşıyan 14.yy’dan kalma ÇEŞME-İ EYYÜP Türbesi


ve BOLO Havuz Camii


ve 19.yy’da zengin Buharalı olan Halife Niyaz-kul tarafından yaptırılan CHOR Minare

ve 10.yy’da yapılmış, Orta Asya’da Orta Çağ İslami mimarisinin en eski mezarı olarak bilinen İsmail Samani Türbesi’ni gezdik.

04 Eylül Perşembe günü Poyi Kalo meydanında Nadir Divan Beyi Medresesi



Buharalı Hoca Nasreddin Heykeli


Uluğ Bey Medresesi

Şeybaniler zamanında yaptırılan Abdülaziz Han Medresesi

1920 yılına kadar Buhara Sultanlarının ikamet ettikleri günümüzde müze olarak kullanılan ARK Kalesi









, KARAHANLILAR tarafından yaptırılan Kolon Minare

Kolon Cami





Miri Arap Medresesi


gezdikten sonra Nadir Divani tarafından 16.yy’da Buhara’da yaşayan Museviler için yaptığı Orta Asya’nın en eski Sinagogu

ile bağımsızlıktan sonra ülkeden göç eden Musevilerin yaşadığı mahalleyi




gördükten sonra kukla atölyesi

gezimizle Buhara turumuzu tamamladık.


04 Eylül Perşembe günü otobüsümüzle KARAKUM Çölü’nü geçerek İpek Yolu üzerindeki önemli duraklarından biri olan UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan HİVE ( HİVA) geldik ve yaklaşık 2,200 m uzunluğundaki surlar ile çevrili İÇHAN Kalesini geziyoruz.


İnşaatı tamamlanmamış 26 m yükseklikteki KALTA Minor minaresi


Muhammed Emin Han ve Medresesi







17.yy’ın sonunda inşa edilen Hive hanlarının ikamet ettiği KUNYA Ark Kalesi












Özbekler, Türkmenler ve Karakalpaklar tarafından kutsal yer olarak kabul edilen deri ustası, yerel bir şair ve yenilmez bir güreşçi olan (1247-1326) yılları arasında yaşamış, insanları iyileştirme yeteneğiyle ünlü vasiyeti üzerine kendi deri atölyesine gömülen Pehlivan Mahmut Türbesini gezdik.




Allakuli Medresesi



ile 10.yy’da 200’ün üzerinde HİVE el sanatlarının yer aldığı ahşap oyma sütunla inşa edilmiş Cuma Cami’ni gezdik.



Daha sonra günümüzde müze olarak değerlendirilen HİVA Hanlarının yazlık sarayını gezerek












HİVE gezimizi tamamladık.
06 Eylül Cumartesi otobüsümüzle Kızılkum Çölü
üzerinden 6.yy’da Oğuz, Kıpçak ve Peçenek Türk boylarının karışmasından ortaya çıkan KARAKALPAK Türklerinin yaşadığı Özbekistan’a bağlı Harezm Bölgesinde Özerk Karakalpakistan’ın başkenti NUKUS ‘a hareket ettik. Harezm Bölgesi,İslamiyet ve Hırıstiyanlıktan çok önce ortaya çıkan ZERDÜŞLÜK ( Madizm) ‘ün anavatanı kabul edilen 1.yy’dan 12.yy’ın başlarına kadar ölülerinin yırtıcı kuşlar tarafından yenilmesini ( sonra kemiklerin özel kutular içinde gömülürmüş) sağladıkları DAHMA



GYAUR-KALA kalesi ( Arapların Zerdüşt Kalesine verdiği isim)

M.Ö 4.yy’da kurulan Zerdüştlerin yaşadığı eski bir şehrin yakınında inşa edilmiş ibadet yeri ve en eski hac yerlerinden biri olan n-MİZDAHKAN Nekropolü, yerel efsaneye göre Adem’in mezarının burada olması nekropolün kutsal yere dönüşmesine sağlamıştır.



1845 -1855 yılları arasında hükümdarlığı döneminde HİVE ’deki en büyük medrese inşa etmiş ve Kalta –Minor minaresinin inşasına başlayan, Türkmen Teke kabilelerine karşı yaptığı hareket sırasında öldürülen Muhammed Emin Han ‘ın mezarı





ile Mizdakhan nekropolü içinde efsaneye göre peygamber soyundan gelen ŞAMUN-NABİ ‘nin türbesi de yer almaktadır. Türbenin yedi kubbeli olması Şamun Nabi ‘nin yedi güzel kızının onuruna inşa edildiği kabul edilmektedir.


Eserlerin yarısı, 20.yy’ın ilk yarısının avangard sanatına ait olmak üzere 100 binden fazla sanat eseri ve obje Sovyet döneminde zengin ve tehlike altındaki bu mirası yok olmaktan kurtarmış ve özerk Cumhuriyet Karaklapakistan ‘nın başkenti Nukus ‘ta kamuya açık bir müzede İGOR SAVİTSKY
tarafından yaklaşık 25 yıllık şaşırtıcı ve özenli araştırma, keşif ve eleştirel karşılaştırmalar sonucunda toplanmıştı.












19.yy Karakalpak klasik edebiyatı yazarı AJİNİYAZ KASİBAYULİ (1824-1878)













